Parkinson Hastalığı ilk kez 1817 yılında James Parkinson isimli bir İngiliz doktor tarafından ‘titrek felç ‘ olarak tanımlanmıştır. Parkinson hastalığı yavaş ilerleyici, beyin hücrelerinde kayıp ile seyreden bir beyin hastalığıdır. Alzheimer hastalığından sonra en sık görülen nörodejeneratif (sinir hücre harabiyeti sonucunda gelişen) hastalıktır. Erkeklerde görülme sıklığı daha fazladır. Toplumda Parkinson hastalığının görülme sıklığı 55 yaş üzerinde %1, 80 li yaşlarda %3-4 civarındadır. Hastalığın genel klinik özellikleri hareketlerde yavaşlama, yavaş ufak adımlarla yürüme, titreme ve vücut pozisyonunda dengesizliktir. Hastaların yüz mimikleri donuklaşır, yazıları küçülür, yürürken kollarını sallamadıkları fark edilir, ciltte terleme ve tükrük salgısında artış olur. Kabızlık, koku duyusu kaybı veya azalması, uyku bozuklukları, pozisyon değişikliği ile kan basıncının düşmesi, halsizlik, yorgunluk, depresyon, anksiyete gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Parkinson hastalığının tipik olarak orta ve ileri yaşın hastalığı olduğu bilinse de, hastalığın genç yaşlarda da başlayabileceği akılda tutulmalıdır. Genellikle genç yaş grubundaki Parkinson hastalığı kalıtsaldır ve akraba evlilikleri genç hastaların artmasına neden olabilmektedir.
Türkiye’de 150 bin civarında Parkinson hastası bulunmaktadır. Artan yaşlı nüfusa bağlı olarak; önümüzdeki yıllarda Parkinson hastalığında bir artış olabileceği beklenmektedir. Başka bir deyişle önümüzdeki yıllarda Parkinson hastalığı ile daha çok karşılaşmak durumunda kalacağız.
Parkinson hastası kişilerin sadece yarısı hastalığının bilincindeler ve hekime ulaşabiliyorlar. Diğer yarısı hastalığın belirtilerini tanımadıkları için hareket kısıtlılığını yaşlılık, aşırı kilo, eklem sorunları gibi nedenlere bağlıyorlar. Dolayısıyla tedavisiz kalıyorlar ve günlük yaşamda başkalarına bağımlı hale geliyorlar. Bu yüzden de hastalık hakkında farkındalığın arttırılması büyük önem taşımaktadır.
Parkinson hastalığının tedavisi günümüzde ağırlıklı olarak ağızdan alınan ilaçlarla yapılmaktadır. Uygun özellikleri taşıyan bir grup hastada farklı yöntemlerle uygulanan ilaçlar ve cerrahi tedaviler de uygulanabilmektedir. Hastalığı tamamen iyileştirici, kesin bir tedavi henüz bulunmamakla birlikte, kullanılan ilaçlar ve cerrahi yöntemlerle belirtileri büyük ölçüde düzeltmek ve birçok hastanın yaşamını daha kaliteli bir şekilde sürdürmesini sağlayabilmekteyiz.
Hastaların yaşam kalitesini yükseltmek sadece ilaç ve cerrahi tedavi gibi yöntemlerle mümkün değildir. Hasta ve hasta yakınlarının bu hastalık sürecine katkıları çok önemlidir. Hareket, denge, konuşma, beslenme ve dayanışma gibi konularda hasta ve hasta yakınlarının çözümün parçası olması gerekmektedir.
Parkinson Hastalığının Başlıca Belirtileri:
- Titreme
- Hareketlerde yavaşlama
- Bir veya daha fazla uzuvda (kol veya bacak) kasılma
- Yürürken kolları sallamama
- Konuşurken mimikler ve jestler gibi hareketlerin kaybı
- Yavaş, ufak adımlı veya ayak sürüyerek yürüme
- Vücut duruşunun öne eğik şekil alması
- Yumuşak ve alçak sesle, monoton konuşma
- El yazısında küçülme, okunaksız olması
- Ağızdan salya sızması, yutkunma güçlüğü
- Halsizlik, yorgunluk
- Ruh hali değişiklikleri, ruhsal çöküntü hali (depresyon), nedensiz sıkıntılar
- Kabızlık, aşırı terleme, tansiyon düşmesi
- Ağrı, kas spazmları